Paris’te günlerce kalsan yine gezmeye yetmez, ama maalesef günlerce kalamıyoruz, sadece 1 tam günümüz kaldı.
Evimizden yola çıkıyoruz, tabi yine metroya doğru gidiyoruz. Paris’te şehir içinde sadece metro kullandık. İlk durağımız bugün Sacre Coeur Bazilikası, Montmartre ve Ressamlar Tepesi. Paris’te sabahları hava biraz yağmurlu, sonrasında güneşli oldu hep, bu da dikkatimizi çekti, bugün yine yağmurlu başlıyoruz.
|
Sacre Cour’a çıkarken yollarda böyle damgalar gördük |
|
Bu şekilde merdivenler ve yokuşlar çıktık, dönüşte farkettik ki füniküler varmış
siz kaçırmayın fünikülere binin |
|
Sacre Coeur böyle bir bazilika, Notre Dame’dan sonra en çok ziyaret edilen anıt-mış
biz de sevdik burayı |
Buradan çıktık zaten çok yakın olan Montmartre’yi ve Ressamlar Tepesi’ni dolaştık.
|
Montmarte’de çikolatacılar, çok tatlı kurabiye dükkanları gördük,
bu da çikolatadan yapılmış bir gemi |
|
Tabi bu gemiyi, daha doğrusu çikolatayı görünce
gözlerim bööle açıldı |
|
Mortmartre’nin güzel sokakları var, buralarda dolaştık |
|
Böyle şirin kurabiyecileri falan var, hepsine girdik çıktık |
Sonra ayaküstü Moulin Rouge’a gittik, tam metro istasyonun çıkışındaydı zaten, fotoğraf çekildiği cephesi hem de, metrodan çıktık, fotoğrafları çektik, sonra yeniden metroya girdik, burada başka da bir yer gezemedik.
|
Önce uslu uslu poz verdik (Seval, Alev, ben) |
|
Sonra ızgaralardan gelen havanın etkisiyle şımardık 🙂 |
|
Ben tek başıma şımardım |
|
Taner şımarmadı. Arkasındaki arabayı da eve geldiğimizde farkedip şaşırdık |
Buradan ayrıldık, Paris’teki Sein nehri üzerinde en eski köprü olan Pont Neuf’a gittik.
|
Poz vermeye devam ettik |
|
Bi de bu taraftan poz verdik |
|
Bi de Tanerciğimle poz verdik |
Sonra kütüphane olarak işletilen ilginç bina Centre Pompidou’ya gittik, içine giremedik, dışından melül melül baktık.
|
Centre Pompidou |
|
Centre Pompidou |
Centre Pompidou’nun yanında böyle ilginç bir havuz ve içinde ilginç cisimler vardı, fotoğraflarını çekmeden edemedik.
|
Pompidou’nun ilginç cisimleri |
Bu arada yemek molası verdik, Paris’te meşhur fransız baget ekmeklerine güzel sandviçler yapıyorlar atıştırmalık, bunlardan biri Pomme de Pain, Pompidou’ya yakın bir yerde görünüyordu, burayı aramaya koyulduk biz de. Aradık, taradık, sorduk yok, kimse bilmiyor, böyle bir yerin varlığından bile haberdar değiller, bir alışveriş merkezine girdik orada var görünüyor ancak kimse bilmiyor. Sonra birine daha sorduğumuzda anladık ki yanlış telafuz ettiğimizden kimse ne dediğimizi anlamıyormuş. Biz tabi ingilizce gibi okuyoruz, fakat fransızlar buraya POM DÖ PA diyormuş da meğersem ondan anlaşamıyormuşuz, bir fransız durumu anladı da POM DÖ PA’yı bulduk 🙂
Daha sonra belediye binası olan Hotel de Ville’a doğru yola çıktık, burası harika bir yapıydı, çok beğendik.
|
Hotel de Ville |
|
Hemen önünde bir carousel vardı. |
Sonra o gün Galeries Lafayette’ye gittik, bilmiyorduk ki meğersem Louvre’ın dibindeymiş, bilseydik Louvre günü oraya da giderken. Burası çok güzel, lüks, gösterişli bir alışveriş merkezi, ünlü markalar hep burada, tüm fiyatlar insanın canını acıtıyor tabi ki 🙂
|
Lafayette’nin tavanı böyle güzel işte |
|
İçi de böyle güzel |
|
Bu da Chanel’in önündeki müşteri kuyruğu, sırası geleni alıyorlar 🙂 |
Daha sonra hızlıca Les İnvalides’e geçiyoruz. Buranın içinde birçok yapı var, müze, anıt, bir de katedral var. Burasının askeri bir tarihi var, öğrenmek isteyenler internetten bulabilir.
|
Les İnvalides şanzelize’ye yakın, hemen karşısı |
|
Binayı bir kareye sığdırmak mümkün değil, ayrıca siyahlı amca da fotoğrafımızı bozmuş |
|
Şövalye kıyafeti şeklinde camları vardı çok ilginç |
|
Böyle birbirine sarılan at heykelleri vardı çatısında |
|
Yine çatıdaki atlar |
|
Les İnvalides’in içi |
|
Geniş perspektiften Les İnvalides’in içi |
|
Aynı şekilde |
|
İçeride giriş gibi bir yer vardı |
|
Bu da Saint Louis des İnvalides Katedrali |
Artık akşam oldu evimize dönüyoruz, dönerken adını bilmediğimiz bir kiliseden böyle güzel bir Paris manzarası aldık.
|
Gerçekten dönüyoruz, tabi ki metroyla 🙂 |
Bu da evimizin oradaki Dia market 🙂
Akşam oldu evimize döndük ama tabi Eiffel’e çıkmadan Paris’i terk etmeyeceğimiz için gecesinde Eiffel’e çıkmak için evden yine ayrıldık.
Eiffel’in ancak 2. katına kadar çıkabiliyorsun, hava çok rüzgarlıydı, biz o kata bile çıkamadık, birinci katta kaldık, ben zaten yüksekten çok korkuyorum, bu bana yetti arttı bile. Aşağıda Eiffel’den Paris manzaraları, harika değil mi?
|
Bu da Eiffel’in kendisi |
Bu geceyi Eiffel ile kapattık, ertesi gün önce Versay gezisi ardından yolculuk vaktiydi..
Categories:
Blog,
Genel,
Paris
| Tags:
Centre Pompidou,
Eiffel,
Fransa,
Fransa'da gezilecek yerler,
Galeries Lafayette,
Hotel de Ville,
Les Invalides,
Louvre,
Montmartre Tepesi,
Moulin Rouge,
Notre Dame Kilisesi,
Paris,
Paris'te gezilecek yerler,
Pomme de Pain,
Pont Neuf,
Ressamlar Tepesi,
Sacre Coeur Bazilikası,
Şanzelize,
Sein