Klasik Orta Avrupa turlarından birine katıldığımız için gezi programı da klasik haliyle.

Budapeşte’de 2 gün konakladıktan sonra Viyana’ya geçiyoruz, yolda Bratislava’ya uğrayıp eski şehir bölgesinde 2 saat kadar geçireceğiz. Bratislava’nın eski şehir bölgesi oldukça minik, 2 saat tam yeterli olmasa da ideal olarak 1 tam gün veya hızlı bir turla yarım günde gezilebilir gibi geldi bana.

Budapeşte ile Viyana arası otobüsle takriben 3 saat sürüyor. Bratislava ise Viyana’ya gelmeden 50 km kadar önce. Yine Tuna nehrinin kucak açtığı bir şehir burası, hem Avusturya’nın hem de Macaristan’ın sınır komşusu. Şehir aynı zamanda başkent, Slovakya’nın başkenti. Burada yaklaşık olarak 450.000 kişi yaşıyor.

Bratislava’nın eski şehir bölgesi Unesco Dünya Mirası listesinde.

Günümüzde Slovakya Avrupa otomobil sektörünün kalbi konumunda. Nüfusunun büyük çoğunluğu araba fabrikalarında çalışıyor. Ayrıca mısır ekili olan geniş tarım arazileri de Slovakya’nın ekonomisine katkı sağlayor.

Slovakya turizm anlamında da çok aktif, özellikle Amerikalılar, Uzakdoğulular, İrlandalılar bu ülkeye ziyaret ediyorlar. Turizmdeki canlılığın bir sebebi de Slovak kızları olabilir, Avrupa’nın en güzel kızlarının burada olduğu söyleniyor 🙂

Bugünkü Slovakya toprakları günümüze kadar birçok milletin egemenliği altında kalmış. Bir dönem Macarlar bir dönem Avustruyalılar hüküm sürmüş. Bugün tüm bu milletler Slovakya’dan geçerken halen daha geçmişi anarak ah çekiyorlarmış 🙂

Avrupa Birliği’ne girmeden evvel Avusturyalılar Bratislava’ya alışveriş için gelirmiş, çok ucuz bir kentmiş o dönemde. Hatta buraya Almancada bedava-beleş anlamına gelen “Gratislava” diyorlarmış. Ama bugün Bratislava’daki fiyatlar diğer Avrupa kentleri standartlarında, öyle ucuzluk falan yok.

Bratislava-Eski Şehir Bölgesi

Avrupa’da eski çağlarda veba salgını sıklıkla yaşanırmış. Veba yüzünden ölen insanlar için veba anıtları dikilmiş. Bu anıtlardan bir tanesi de Bratislava’da.

Her sokak ayrı güzel..

Sokaklar illa ki şehrin ana meydanına çıkıyor;

Bratislava’nın görülecek yerleri arasında olan Michael Kapısı‘na bu sokaklardan çıkılıyor. Burası bir şehir kapısı ve bugün şehirde tek. 1300’lü yıllarda inşa edilmiş, günümüzdeki barok görünümünü 1758 yılında geçirdiği restorasyonda almış. Ortaçağda, şehrin surlarla çevrili olduğu dönemde kapı, şehrin 4 kapısından biri ve en küçüğüymüş. Tuna’dan balık yakalayıp evlerine dönen balıkçıların kullandığı bir kapıymış Michael Kapısı.

Kulenin tepesi şehrin değişik yerlerinden çok güzel pozlar çıkartabiliyor;

Bratislava’da eski şehrin yollarında yürürken dikkatinizi çekecek bir başka şey; yollardaki taç plakalar. Bu plakalar ortaçağda taç giyme törenlerinde kralların geçtiği yolları belirlemek için yerleştirilmiş. Eski şehirde yollar hep bu taçlarla dolu.

Bratislava’nın görülecek yerlerinden bir diğeri Opera Binası;

Bu arada opera binasının hemen solunda dünyanın en popüler umumi tuvaleti Mc Donalds var, 50 sent karşılığında faydalanabiliyorsunuz 🙂 Tuvaletin önüne turnikeler koymuşlar, önümden geçen abla turnikenin altından para vermeden geçti gitti, ben de burda usul böyle herhalde deyip öyle yaptım 🙂 Görevli olmazsa belki siz de bu şansa erişebilirsiniz 🙂 Euro kuru çok yüksek kardeş, beni bu bozdu 🙂

Bratislava’da dikkat çeken şeylerden birisi şehrin heykelleri, diğeri de bence şirin dükkanları. Bu dükkanlar o kadar tatlı ki sanat eseri gibi dekora edilmiş, çok özen gösterilmiş.

Bratislava’nın heykelleri;

Cumil

Cumil’in kelime anlamı ‘Gözcü’ymüş. Cumil isimli bu heykelin iki hikayesi olabileceği söyleniyor. Bunlardan ilki; yaptığı işten dolayı herhangi bir sıkıntı yaşamayan (ki kendisi kanalizasyon işçisi) klasik bir komünist dönem işçisi olduğu. İkinci söylenti ise; kadınların eteklerinin altını gözetlediği yönünde; artık siz hangisini beğenirseniz onu seçin 🙂

Bir de tabi ki şehrin turizmine katkıda bulunmak için bir efsane uydurmuşlar. Efsane de; eğer ki bir dilek tutup, Cumil’in kafasına dokunursanız ve dileğinizi sonsuza kadar saklarsanız dileğinizin gerçek olacağı şeklinde.

Ayrıca kadınların eteklerinin altını gözetleyen bu işçiye kızıp kafasına basmak da çok popüler 🙂

Schone Naci

Bu bir yaşlı adam heykeli, gümüş renginden yapılmış. Naci gerçekte de şehirde yaşamış bir kişiymiş. Gerçek ismi ise Ignac Lamar’mış, 19. yüzyılın 20.yüzyıla döndüğü yıllarda yaşamış. Tabi ki Naci’nin de ilginç bir hikayesi var veya sonradan uydurulmuş, hepsi muhtemel 🙂

Naci bir kadına aşık olmuş, kadın maalesef onu sevmemiş. Platonik aşkı Naci’yi deliye döndürmüş. Fakat Naci’nin deliliği etrafa zarar vermekten çok herkes tarafından sevilmesini sağlayan bir zat-ı muhterem olmasını sağlamış, Naci yollarda rastladığı kadınlara çiçekler verirmiş, herkesi selamlarmış, şehrin maskotu haline gelmiş. Günümüzde hala Bratislava sokaklardan geçen insanları selamlıyor, Naci’nin keyfi yerinde. Bratislava’ya gittiğinizde selamını almadan dönmeyin derim 🙂

Napoleon Askeri (Napolyon Soldier)

Napolyon Askeri Bratislava’nın tam göbeğinde, belediye binasının yanında. 1805 yılında Napoleon ve askerleri Bratislava’dalarmış. Bu heykelin Napoleon’un ve ordusunun Bratislava’yı terk etmesine rağmen burada Slovak bir kıza aşık olduğu için kalan bir asker olduğu söyleniyor. Hatta adı Hubert’miş ve şehirde kaldıktan sonra şarapçı olmuş, şarapçı derken yanlış olmasın şarap üreticisi 🙂 Bu arada Hubert de Slovakya’da en popüler şarap markasıymış.

Hubert -Napolyon Askeri-, şehrin en meşhur heykellerinden, konumu itibariyle de tam selfie’lik 🙂 Ayrıca Hubert’in tam arkasında Fransız Konsolosluğu var, arkasında yani tam totosunun baktığı yerde 🙂 Slovakya’nın Fransızlara bir göndermesi olarak nitelendirilmiş heykelin konumu. Artık bilmiyoruz kim kime gönderme yapıyor 🙂

Bratislava’da bizim gördüğümüz heykeller bu kadardı, ancak şehirde daha çok heykel var. Meraklılar buraya tıklayarak inceleyebilir.

Bratislava’nın minnoş dükkanları;

Bratislava’da ‘I love Pizza‘ isimli dilim pizzacı var, meydandan çıkıp opera binasına doğru yürürken sol tarafta kalıyor. Burada koskocaman ve çok lezzetli dilim pizzalar yedik, hem de tanesi 1,5 euro idi. Şiddetle tavsiye ediyorum, hem ucuz hem doyurucu hem de leziz.

Benim anlattıklarımın dışında da Bratisvala’da gezilecek başlıca yerler var. Bunlardan bazılarını sizin için sayacağım, biz gidemedik, belki siz gidersiniz;

1- Bratislava kalesi (Hrad Castle)

2- Yeni Köprü (Most SNP)

3- Primate Sarayı

Kısacık süren Bratislava gezisinin bizim yanımıza kalan kısımları bunlar, ettiğimiz kar büyük gördüğünüz gibi. Hafızalarımıza, anılarımıza bir şehir, bir ülke daha katmış olduk. Nicelerini sizlerin de görmesi dileğiyle..

Duygu