Chillon Şatosu ve Leman Gölü’ne gidiyoruz, gölün kenarında bir çok yerleşim var, bizim zamanımız kısıtlı hepsini gezemeyiz, ama ne yapıyoruz, en şahanelerini bulmaya çalışıyoruz. Bu yüzden ilk durak Leman Gölü’nün kıyısındaki Chillon Şatosu.

Montrö’den geçiyoruz. Montrö’nün yol üstü fotoğrafları aşağıda.

Montrö’de karşımıza drannn diye bu otel çıkıyor, çok lüks arkadaş, bünyeye ters, gecelik fiyatı da çokmuşmuşmuş.

Montreux Palace Otel (tam ismi: Fairmont Le Montreux Palace)

Otelin yakından görüntüsü

Montrö’de yollar

Montrö’de yollar

Montrö’de yollar

Biz Montrö’ye zaman ayıramadık, ama sizin zamanınız varsa bence Leman Gölü kıyısından Montrö’yü gezin, buradan Chillon Şatosu’na yürüyün. 3 km kadar bir yol burası, Leman Gölü öyle güzel ki çok keyifli olacaktır. 

Montrö’den geçip Chillon Şatosu’na gittik. Burası İsviçre’nin en çok ziyaret edilen tarihi anıtıymış. Gerçekten ziyaret edilmeyecek gibi değil, gölün tam da kenarında harika bir orta çağ satoşu, çok güzel görünüyor. Şato’nun yapım tarihi tam olarak bilinmiyor, ilk yazılı kayıtları 12. yüzyıla ait. Çok ilginç; şato hiçbir zaman kuşatmalar ile alınmamış, anlaşmalar ile el değiştirmiş.

Şato, ziyarete açık, biz saate tam yetişemedik, çok da acele etmedik, çünkü içini gezmektense, akşam güneşinin cirit attığı dışarısında vakit geçirmeyi istedik. Çok da iyi yapmışız, hem Leman Gölü hem etrafındaki yeşillik, yaz mevsiminde gel de burada piknik yap, göle ayaklarını sok, aheste aheste dolan buralarda diyor. Siz siz olun yaz mevsiminde burada olacaksanız, salyangoz kadar hızlı hareketlerle burada zaman geçirin. 

Şatoyu gezmek isterseniz de, mutlaka sitesini ziyaret edin “http://www.chillon.ch/en/”, değişik etkinlikler olabiliyor. Nisan-Eylül arası ve bu aylarda sabah 9’da açılıyor, akşam 7’de kapanıyor, en son giriş de akşam 6’da oluyor. Diğer aylar biraz daha farklı onları da siteden görebilirsiniz. Şato’nun giriş ücreti ise yetişkinler için 12.50 CHF, çocuklar (6-16 yaş arası) için ise 6 CHF. 

Ha, unutmadan, aracınız varsa, şatonun hemen dibinde otoparklar mevcut, tüm arabaları kontrol ettik, hiçbirinin camında bırakılmış otopark fişi yoktu, tabela vardı bedeve diye, biz de bıraktık arabayı, 5 kuruş da ödemedik, şimdilik hiçbişi olmadı 🙂  

Otopark yerleri de böyle işte

Chillon’a giden yol

Hala gidiyoruz, ama bu sefer şato göründüüü

Bayağğğ da güzel göründü be

Girişi de burasıymış

Hemen ardı asıl bi şenlikli ki sormayın, asıl mesele orada; Leman Gölü’nde

Göle gelmeden, Taner’le şatoya nazır bir poz vermesek olmazdı

Bak girişini kapatmışlar bile, e kapanış saati geldi

İşte Leman Gölü, ördeklerdeki de keyif hee

Sadece ayaklarımı soktuğumda bile keyiflendim be

Yetmedi bir de poz verdim böyle, resimden de görüleceği üzere ablalar göle giriyorlardı, onlara özendim ama giremedim

Bi de selfie çekindik, ayrıldık iskeleden

Şimdi biraz Leman’dan bahsedeyim, benim Leman Gölü dediğime bakmayın, göle Cenevre Gölü de diyorlar (sanırım İsviçreliler), iki adı var yani, isterseniz Leman deyin isterseniz Cenevre Gölü. 

Gölün kıyısında birçok şehir var, içlerinde güzel mi güzel yerler var, biri de Montrö zaten bahsetmiştim. Leman Gölü, Orta Avrupa’nın ikinci büyük tatlısu gölüymüş. İsviçre ve Fransa bu gölü paylaşmışlar, bir kısmı İsviçre’de bir kısmı Fransa’da. 

Leman Gölünde vapur seferleri yapılıyor, bi Fransa’ya bi İsviçre’ye gidiyor vapurlar, göl kıyısı ndaki şehirlere ulaşım seçeneklerinden biri de vapur yani, deneyebilirsiniz. 

Yandan çarklı Leman Vapuru

Leman Gölü

Leman Gölü

Şatonun güzelliği

Yorulmuş gençler İsmail ve Alev burada bekliyordu

Ama biz oturmaya gelmedik, hadi toparlanın gidiyoruz dedik!!

Bu arada kıyıdan yürürken az önce gördüğünüz vapurla ilgili sefer saatleri, bilgileri karşınıza çıkıyor, aşağıdaki gibi bir tablo arayın oralarda. 
Bir de yemek meselesini söyleyeyim; Chillon Şato’sunun olduğu yerde yemek yenecek bir yer yok, sadece büfe benzeri bişi var, bunun dışında önceden siz alışverişinizi yaparsanız, burada piknik yapabilir, kendi hazırladığınız yemekleri keyifle yiyebilirsiniz. 

Vapur sefer bilgileri

Aha böyle vapurların bilgilerini de vermişler

Şimdi bişi demek istiyorum, Montrö’den Chillon’a giderken tepeden bir yol var, gerçekten tepeden, havada gibi, neden? Çünkü adamlar ağacı kesmeden yol yapabilmek için yolu uçurmuşlar, resimleri de aşağıda, şimdi siz karar verin, hangisi doğru? Yol için ağaç kesmek mi, ağaç kesmeden başka bir yol bulmak mı? 

Ağaç dostu viyadük

Ağaç dostu viyadük