Ev Bulma ve Taşınma
Prag’a yaptığımız vize başvurusunu ve detaylarını bir önceki yazımda paylaşmıştım. Önceki yazıya dönmek isteyenler buraya tıklayabilir.
Gelelim taşınma işlerine, ki zor etaplardan biridir. Dilini bilmediğiniz bir ülkede ev aramak zordur. Prag’ta genç nüfus genel İngilizce bilgisine sahip, el kol ile birleşince iletişim sağlanabiliyor 🙂 Ancak yaşlı nüfus İngilizce bilmiyor (40 yaşlarındaki insanlar yaşlı kategorisinde olmamasına rağmen, onlarda bu kesime dahil olabilir), hatta İngilizce’yi reddediyor. Nasıl anlaşacağınız artık size kalmış 🙂
İletişim konusunda seyahatlerinizde de size yardımcı olabilecek “Google Çeviri” aplikasyonundan kısaca bahsedeyim size madem yeri geldi. Arkadaşlar baktınız iletişim tıkandı, daha önce telefonunuza indirdiğiniz Google Çeviri programına söylemek istediğiniz kelimeyi yazıyorsunuz ve karşı tarafa gösteriyorsunuz, sihirli değnek adeta! Problem çözülüveriyor, ben böyle çok iş hallettim 🙂 Yalnız uzun uzun cümle çeviri yaptırmayın programa, ne istiyorsanız kelimeye indirgemeye çalışın, mesela markette un mu arıyorsunuz, un yazın programa ve görevliye gösterin.
Gittiğiniz veya yerleşeceğiniz yerlerdeki dilde “merhaba” nasıl denir, önce bunu öğrenin, hem sempatik görünür hem de işleriniz daha kolay görülür. Aynı şekilde “teşekkür ederim” de çok işe yarar. Neyse bu kadar iletişim muhabbeti yeter, olmadı bu konuyu başka bir yazıda ayrıntılı olarak ele alırız, şimdi ev bulma ve taşınma işlerine geri dönelim.
Prag’ta da Türkiye’nin geneline benzer emlakçılık sistemi yaygın. Ev kiraları oldukça yüksek, genelde sistem eşyalı, küçük (2 kişinin yaşayabileceği) metrekareli (50-60 metrekare) evler üzerine kurulu. Tabi ki eşyasız da ev var, nasıl isterseniz.
Öncelikle eşyalarımızı Türkiye’den getirtmenin eşyalarımızın ederinden fazla bir rakama denk geldiğini söylemek isterim. Bu yüzden tercihimiz Türkiye’deki eşyaları bir depoya koymak, Prag’ta eşyalı bir ev tutmak veya Prag’tan eşya almak yönündeydi. Bu yüzden önce eşyalı evlere baktık.
Prag’ta ev bakabileceğiniz iki ana internet sitesi var. Biri emlakçılı, diğeri emlakçısız.
1- Emlakçısız; https://www.bezrealitky.cz (Çekçe bir site, kör topal buluyorsunuz bişiler 🙂
2- Emlakçılı; https://www.sreality.cz (Sitenin İngilizce’si var)
Siteleri incelemeden önce koskoca Prag’ta nereden ev baktığınızı belirlemeniz gerekiyor. Prag haritasını sizinle aşağıda paylaşıyorum, gördüğünüz gibi bölgelere ayrılmış vaziyette.
Prag’ın silüetini gördüğünüz Eski Şehir bölgesi Praha 1.’de. Eşimin işyerinin bulunduğu yer ise şehir dışında Roztoky diye bir yerdeydi. Harita’da gördüğünüz yer olan Praha 6’nın Devjice bölgesi hem Eski Şehir bölgesine yakın, hem de eşimin işyerine giden otobüsün kalktığı yerdi. Bu sebeple biz Prag 6’yı kendimize odak noktası olarak belirledik ve Prag 6’dan ev baktık. Prag 6 bile o kadar geniş bir yelpaze ki aslında, bu yüzden lokasyonu iyice özelleştirdik “Dejvice” bölgesinden baktık.
Prag’ta evler genellikle eski, komünizmden kalan evler olduğundan eskiliğinin yanısıra küçük de. Bu yüzden Türkiye’deki gibi 3+1 ev hayali kurmamanızı tavsiye ederim. Hayallerinizi küçültün 🙂 Hayallerinizi küçültürken kesenizin ağzını açın, çünkü Prag’ta evler pahalı. 2+1 bile denemeyecek küçüklükte eşyalı bir ev, konumuna göre 2.500-TL civarında aylık kira bedeli ile kiralanıyor. Ve evler çatur çutur gidiyor, yetişebilene aşk olsun. Siz daha bakarken ev tutulmuş oluyor, bu yüzden acele etmeniz de gerekiyor. Adeta bu bir savaş 🙂
Prag’ta ilginç de bir sistem var. Aylık kira bedelinin yanı sıra “elektrik, su, doğalgaz, bazen internet, apartman aidatı, giderleri vs.” gibi tüketim giderlerini ayrıca kira ile birlikte ev sahibine ödüyorsunuz. Bu yüzden de takriben 500-600 lira aylık ödeme olarak ekleniyor kiranıza. Etti mi size 3.000-TL. Yani cebinizden çıkan aylık rakam 3.000-TL oluyor. He tabi elektrik, su, doğalgaz ödeme derdi yok o ayrı. Bir de yıl sonunda ev sahibiyle mahsuplaşıyorsunuz, ne kadar harcama yaptığınız hesaplanıyor, sizin ev sahibine ödediğiniz rakam hesaplanıyor, alacaklı ise ev sahibi size fazla ödediğiniz tüketim giderini iade ediyor, borçlu iseniz siz ev sahibine ödeme yapıyorsunuz. Aslında güvenilir insan ilişkilerinin olduğu varsayımında güzel bir sistem gibi görünüyor.
Fakat tabi ülkeye yeni gelmişsiniz, Türkiye-İstanbul gibi kurda kuşa yem olmamak için bin takla attığınız bir yerden gelmişsiniz, güvenmek çok kolay olmuyor. Bir de eğer bizim gibi kötü bir tecrübeyle başladıysanız işe… Ne kötü tecrübe mi? O da neydi diyen sesinizi duyar gibiyim. Evet kötü bir tecrübe. Şöyle;
Yeni yapılan site tarzı bir yerde ev kiralamak istiyoruz, evi beğeniyoruz. Bu arada Prag’ta otopark ücretli (aylık abone olmanız gerekiyor), eşim Taner’in motosiklet alma düşüncesi var, belki araba, garaj bizim için önemli. Neyse ev sahibiyle iletişime geçiyoruz derken, Taner evi işyerinden Brezilyalı bir arkadaşına gösteriyor, arkadaşı demez mi, bu evi biz tuttuk. Tabi tüm ön yargımızla ev sahibine mail atacağız, derken bir dakika diyoruz önce bir düşün, sor, neden böyle oldu. Kalbimizin değil, aklımızın sesini dinliyoruz, ev sahibine soruyoruz, canım sen hayırdır? Kiraladığın evi yeniden ilana mı koyuyorsun? (Tabi kibarca) Ev sahibinin kahkahası kulağımızda çınlıyor, benim birden fazla evim var, hepsi aynı tip, ne güzel işte arkadaşınızla komşu olursunuz, siz görün evi diye 🙂 Biz tabi mors 🙂 Ama aynı zaman oh çok şükür diyen iç ses. Taner evi görmeye gidiyor, ilanda da yazıyor her şey dahil 3000-TL gibi bir kirası var. Evi gördüğünde de beğeniyor. Evi tutacağız, Brezilyalı (evli eşi de var) ile de komşu olacağız. En azından bir süre evde oturacak olan ben biraz da oh ne güzel, olmadı gün yaparız Brezilyalı’nın karısıyla diyorum. Fakaaaat tabi ki sıkıntı çıkıyor. Taner, otopark ücreti toplam bedele dahil değil mi? diye ev sahibine sorduğunda, ev sahibi “yoooo” diyor. Nasıl yooo diyoruz biz de. İlanda kabak gibi yazıyor, otopark ücrete dahildir diye. Neyse velhasıl-ı kelam ev sahibi ilanı yalanlıyor, hayır öyle bir şey yazmıyor diyor (biz de öncesinde ekran görüntüsü almışız, elimizde kanıt da var), ekstra para istiyor. Biz kendisinin tavrından hoşlanmıyoruz, bu yüzden evi tutmuyoruz. Bu arada Brezilyalı arkadaşlar da evi kiralamaktan vazgeçiyor (otopark ücrete dahil değil diye) Ev sahibi de bi hoş yani, biraz da ondan. Bu yaşadığımız deneyim bizi zaten yabancı olduğumuz bir yerde güvensiz hissettiriyor, bir sonraki adımlarımızı tereddütlü atıyoruz.
Uzun ve yorucu uğraşların sonunda şimdi oturduğumuz evimizi buluyoruz. Her şeyin bir sebebi olduğu gerçeğiyle yüz yüze geliyoruz yeniden. Hem daha uygun bir fiyata (2.600-2.700-TL gibi), hem eşyaları yeni, hem yeri muhteşem bir ev buluyoruz. Aşağıdaki resimlerden ne demek istediğimi anlayacaksınız 🙂
Evimizi tuttuktan sonra yavaş yavaş mutfak malzemelerimizi aldık, halen daha eksiklikleri gidermeye çalışıyoruz. Ancak bu sefer evlenmeden önceki telaşımız yok, ahesteyiz, bu hoşuma gidiyor 🙂
Evi bulduk, yerleştik, e benim uzun dönem dediğim vize 90 günden biraz fazla olduğundan 31 Mart’ta süresi dolacak. Bundan sonra uzun dönem vizemi uzatmak için neler yapmam gerekti, Prag’ın postanelerinde, bankalarında, polis merkezlerinde Çeklerle ve Çekçe’yle nasıl mücadele ettim? Vize uzatımı için başvuru yapabildim mi? Çekler nasıl insanlardı, yardımcı mı oldular yoksa engel mi oldular? Tüm bu soruların cevabı uzun dönem vize başvurumu uzatmak için evrak toplama esnasında yaşadıklarımı, vize başvurusunda neler olduğunu anlatacağım bir sonraki yazımda olacak 🙂
Görüşmek dileğiyle,
Duygu
Merhaba ,
Yeni hayatınızı ve hikayenizi keyifle okuyorum ve bir sonrakini merakla bekliyorum her seferinde . Ayrıca merak ettiğim bir konu da eşinizin iş bulma ve kabul edilme kısmı onu da anlatırsanız çok sevinirim
Yeni hayatınızın çook güzel ve mutlu geçmesi dileğiyle kendinize iyi bakın bol şanslar
Helin Hanım selamlar, takibiniz için teşekkür ederim. Eşimin iş bulma süreciyle alakalı da yazacağım. Umarım daha güzel bir hayat sizlerin olur, sevgiler. Duygu